top of page

İSLAM'DA

DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TEMELLERİ

 

 

ÖNSÖZ

Din, bütün insan toplumlarında görülen bir vakıadır. Çünkü insanoğlu, inanan bir varlıktır. Buna bağlı olarak belli bir dine inanmayan bireylerin de din ve tanrı ile ilgili bir kanaati vardır. Bu kanaat, inkâr, bilinemezcilik, şüphecilik ve nadiren ilgisizlik biçiminde olabilir. Bunların hepsi taşıyıcısı olan bireyin nazarında öneme sahiptir. Başka bir anlatımla, dinin dışında olan insanlar da dinle ilgili bir kanaate sahiptir. Bu kanaat onu, dine karşı belli bir tavır almaya yöneltir. Bunun sonucunda onlarla bir dine inananlar arasında fikrî ve itikadî bakımdan ihtilaflar söz konusu olacaktır. Eğer din hürriyeti olmazsa, bu ihtilaflar çatışmaya, baskıya ve şiddete dönüşür.

Dinî inanç, insanın gerek iç dünyası gerekse gözlemlenebilir yaşantısı üzerinde önemli role sahip bir olgudur. Bu bakımdan, haricî bir baskı altında kalmadan insanın potansiyellerini farklı yönleriyle ortaya koyması, kişilik ve karakterini geliştirmesinde din özgürlüğünün tanınması tabiî bir gerekliliktir. Bu nedenle din özgürlüğünün ihlali, insanların hissiyatını yaralar. Bireyin, hayatın anlamına ilişkin inancına dokunur. Onun benlik algısı üzerinde yıkıcı tesirlerde bulunur. Bu nedenle din hürriyetinin tanınması, güvence altına alınması ve ihlal durumuna karşı bir hak olarak ileri sürülebilmesi, insan için son derece önemlidir.

Din özgürlüğünün olduğu bir toplumda her birey, istediği inanç ve dini benimseyebilir ya da hiçbir dine inanmayabilir. Ona ne belli bir inancı benimsemesi için ne benimsediği inancı belli bir biçimde ifade etmesi herhangi bir baskı ve zorlamada bulunulamaz. Ayrıca benimsediği inançtan dolayı kınanması ya da suçlanması da doğru değildir. Bu nedenle kişinin bir inanç ve dini benimseyip benimsememesi, benimsediği inancı nasıl ifade edeceği tamamen akıl ve iradesiyle karar vereceği bir durumdur.

Din hürriyetinin bilinçli bir biçimde kullanılması ve başka bireylerin dinî özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerekmektedir. Özellikle, farklı dinleri ya da teolojik kanaatleri benimseyen insanların aynı toplumda iç içe yaşadığı günümüzde bu bir zorunluluktur. Ancak insanların bu konuda gereken duyarlılığı gösterebilmeleri için din hürriyetinin doğuştan gelen haklardan olduğuna inanmaları şarttır. Bu da din özgürlüğünün temellendirilmesini, onu gerekli hâle getiren ve içeriğini belirleyen temellerin incelenmesini gerektirmektedir. İşte bu çalışmamızda İslam açısından din hürriyetinin temelleri, kelamî bir yaklaşımla ele alınacaktır.

Çalışmanın ilk bölümünde, bireyin kendi iradesi ve aklıyla kullanacağı din hürriyetine saygıyı gerektiren İslamî ilkeler, ayetler ışığında ele alınacaktır.

İkinci bölümde, İslam’ın, toplumda farklı dinlerin bir arada barış içinde yaşayabilmesini ifade eden sosyal çoğulculuğu nasıl değerlendirdiği araştırılacak, konunun gerektirdiği ölçüde, din özgürlüğü bağlamında tartışılan İslamî kavramlar ele alınacaktır.

Son bölümde de dokunulamaz, devredilemez ve vazge­çilemez haklarından olan din özgürlüğünün neleri içerdiği araştırılacaktır. Ancak konu, yine kelamî yaklaşımla sınırlandırılacak, din hürriyetinin içeriğine, dinin nüvesini oluşturan imanın mahiyetinden hareketle varılmaya çalışılacaktır.

Çalışmamızın İslam’a göre din özgürlüğünün nasıl temellendiğine ilişkin bazı soruların yanıtlanmasına katkıda bulunmasını ümit ediyorum.

Kitabın hazırlanması sürecinde, metinlerin okunup tashih edilmesine katkıda bulunan öğrenci arkadaşlara teşekkür ediyor; kitaptaki hata ve eksikler konusunda Allah'ın affını, kullarının müsamahasını ümit ediyorum.

 

Recep ARDOĞAN

Kahramanmaraş 2016

din ozgurlughunun temelleri_onkapak_Miza

 "İslam'da makâsıdu’ş-şerî’a (şeriatın gayeleri), ancak din hürriyeti ortamında gerçekleşme imkânı bulur. Dinin maksatları, “akıl sahibi insanın kendi iradesiyle iyilik ve doğruluğa yöneltilmesi” veya “insanoğlu­nun dünya ve ahirette mutluluğa ulaştırılması” olarak özetlenebi­lir. Bunların her ikisi de insan hayatının anlam kazanmasında din hürriyetinin gereğine işaret eder. Bu da din hürriyetinin, se­kuler insan hakları anlayışından farklı olarak dinî anlayışta, büyük bir değere sahip oluşunu açıklar."

 

Din Özgürlüğünün Temelleri,  s. 77.

bottom of page