KONUSU, SINIRLARI, AMACI VE YÖNTEMLERİYLE
S O S Y A L K E L A M
Sosyal kelam, kelam ilminin klasik-sistematik kelam ilminden destek alınarak güncellenmesi, bugün insanlığın yüzyüze geldiği çağdaş sorunlara kelam ilmi açısından yaklaşılmasıdır. Bu açıdan kelam ilminin önemli bir işlevi sekularizm, insan haklarının felsefi temelleri, çevre teolojisi gibi yeni konuları İslam inancı ve temel ilkeleri açısından incelemek; sistematik kelamı bu konulara taşımaktır.
Sosyal kelam, bu konuları kelam ilminin çeşitli aşamalarında (mütekaddimun dönemi, müteahhirun dönemi, şerh ve haşiyeler dönemi) ortaya konan yöntem ve yaklaşımlar, ispatlar, teviller ve ilkeleri yeniden ele alırken aynı zamanda günümüzde gelişen (siyaset, bilimi, sosyoloji, psikoloji, pedagoji, dil felsefesi vb.) beşerî bilimlerdeki verilerden de yararlanır. Bu bakımdan sosyal kelam, sistematik kelamın beşerî ilimlerle ilişkilendirilerek yenilenmesi işlevini görür.
Beşerî bilimlerle kelam ilminin ilişkilendirilmesi, yalnızca günümüzde ortaya çıkan kavramlar, öğretiler, fikirlerin tahkikini değil aynı zamanda sistematik kelamın meselelerini ve kavramların da yeni verilerle tahkikine hizmet eder. Örneğin, klasik kelamda iman tanımı ve bu tanımda önemli yere sahip iman-amel ilişkisinin tahlilinde çoğunlukla semantik yöntemine başvurulurken sosyal kelam, imanın tanımlanması, iman-amel ilişkisinin açıklanmasında din psikolojisinin verilerine de başvurma imkanına sahiptir.
NEDEN SOSYAL KELAM?
Sosyal kelamın ne olduğu açıklanırken ona gerçekte ihtiyaç olup olmadığı da cevaplandırılması gereken önemli bir sorudur. Bu sorunun cevabı, sosyal kelam ile sistematik kelam arasındaki ilişkinin; sosyal kelamının amacının tespitine de katkıda bulunacaktır.
Sosyal kelama neden ihtiyaç olduğu sorusunu yanıtlarken öncelikle, günümüzde gelişen çeşitli beşeri ilimler ve felsefî görüşler ile kelam ilmi arasındaki mesafeye işaret edilmelidir. Kelamcılar, bu ilmin ortaya çıkış ve gelişim sürecinde İslam inancının tespiti, temellendirilmesi; şüphe ve itirazlara karşı savunusunun yapılması rolünü üstlenirken, İsevilik, Musevilik, Mecusilik gibi dinlerlere mensup bilginlerin teolojilerine, dehrîlerin görüşlerine, Yunan felsefesine ve zamanın düşünce havzasında yer alan inanç ve felsefelere yabancı değildi. Bugün de kelam ilmi, aynı özelliğini korumalı; çağdaş felsefelere ve beşerî bilimlere aşina olmalıdır. Bu durum, kelam ilminde yeni bir açılım ve genişleme demektir. Sosyal kelam, işte bu açılımı ifade etmektedir.
GİRİŞ
1. SOSYAL KELAM NEDİR?
Sosyal Bilimlerin Doğuşu ve Teorileşmesi
Toplum ve Siyaset Bilimindeki Esaslı Değişimler
Açılım ihtiyacı
2. SOSYAL KELAMIN AMACI ve ÖNEMİ
3. SOSYAL KELAMIN YÖNTEMLERİ
1.1. İlahî Olanı Beşerî Olana İndirgememek
1.2. Kelamı sosyoloji ve tarihe indirgememek
2.1. Bilimsel veriler ile nazariyeleri ayrı tutumak
2.2. Sorunu tek bilinmeyenli denklem gibi görmemek
DİNİN KAYNAĞI
1. DİNİ İNSANIN ZAAF VE EVRİMİNE DAYANDIRAN TEORİLER
1.1. SOSYOLOJİK TEORİLER
1.2. Psikolojik Teoriler
Feuerbach: Yansıtma Din Teorisi
Freud: Psikanalizm
Bilgi ve Kavramların Kaynağının Duyumlar Olduğu Görüşü
1.3. İdeolojik Teoriler
Marksizm
Pozitivizm
2. DİNİN KAYNAĞI OLARAK VAHİY VE FITRAT
BİLİM-DİN İLİŞKİSİ
1. Din-Bilim Çatışmasının Menşei
1. Bilimin dinî dogmaların sınırları içine hapsedilmesi: skolastisizm
2. Bilim ve din arasındaki ilişkiyi kaldırma: fideist anlayış
3. Bilimin dini yerini alması gerektiğini söyleme: pozitivist ideoloji
2. İslam Açısından Bilginin ve Bilimin Değeri
2. Esma-i ilahiyye’nin şerhi olarak bilim
3. Kelamın ve İslam ilimlerinin vesaili olarak bilim
3. Beşerî Bilginin Sınırları
4. Doğa bilgisini değerler bilgisiyle tamamlamak
DEĞER VE DİN
1. DİNİN TOPLUMSAL TEZAHÜRÜ, SEKÜLERLEŞME VE SEKÜLERİZM
Sekülerlik açısından Din-toplum ilişkisi
2. DEĞER KAVRAMI VE NİHİLİZM
3. İSLAM VE SANAT
İşlevsellik
İyimserlik
TEVHİDİN HAYATA VE TOPLUMA yansımaları
1. BİREYSEL ALANA YANSIMALAR
1.1.1. Aracısız Kulluk
1.1.2. Riyasızlık
2. TOPLUMA YANSIMALAR
2.1. Eşitlik
2.1.1. Irk Ayrımcılığının Reddi
2.1.2. Sosyal Ayrımcılık ve Ayrıcalıkların Kalkması
2.2. Özgürleşme